11 Haziran 2010

2010 Sezon Sonu #1 - CANIM AİLEM FİNAL: ŞÜKÜR DİYORUM



Bir kişinin daha arkasından "Çok bizden bir diziydi," dediğini duyarsam vallahi YANGIN VAR diye bağıracağım. 

Nerden sizdendi acaba? Hukukuçular Sitesi B Blok'tan mı? Buca Anadolu Lisesi'nden mi? Nerden ya, adres verin nerden. Hayır, benim de bu diziyi "gülen gözlerle" izlemişliğim çoktur. Ben de Şebnem Bozoklu ve Ezgi Mola'yı seviyorum arkadaşlar, kalbim nasır ama taş değil. Ama yani. "Burnu boktan sıyrılmayan sevimli Türk ailesi" konseptiyle bu gemi daha ne kadar yüreyecek? Geçende çok affedersiniz bir panele katılmıştım. Dediler ki, bir filmi izleyip de "senaryosu kötü" diyemezmişiz, çünkü senaryonun tam hâlini biz asla görmezmişiz. Bak, lafa bak. TRRRT. KÖTÜ İŞTE KÖTÜ. "Başa gelebilecek her türlü kötü şey" olarak özetlenebilecek bir olay örgüsünden söz ediyoruz. Hayır sen bana bu kadar illallah dedirtmeseydin, ben senin dizinin o sinsi ahlakçılığına, cıvık geniş aileciliğine yine fazla bir şey demezdim. Gülen Gözler-Bizim Aile-Neşeli Günler üçlüsüne ben de herkes kadar hâkimim çok şükür. 'Pambıh' tabir edilen çocuk bireyin sevimli, minik bir yavrudan tosun gibi bir aslan parçasına dönüşmesinin bedavaya olmadığının da farkındayım. Köfteler pahalı :( Ama öyle "Samım"dır, "Seyihan"dır, ortaya iki karışık Adanalı attırmayla da gönlümü kaptıramayacağım. Bu sıcak ve samimi insanlarımızın başına o kara olayları açan kötü kalpli pislikler sayesinde ailemizin daha da kenetlendiğini ben de biliyorum elbette. Yaşar Usta her seferinde Itır Esen'in fabrikatör babasına karşı bir kez daha ayaklandı âdeta: Sen büyük patron, milyarder, para babası, fabrikalar sahibi Saim Bey... Sen mi büyüksün? Hayır ben büyüğüm, ben, Yaşar Usta! Uğur Yücel'den bir Yaşar Usta yaratmak isteyen bu karanlığı sorgulamadan hiçbir şey yapılamaz kardeşlerim.

Bu kız kardeşlerin modern ve okumuş olanı Seyhan, evlenip Uğur Yücel'lerin idman yurduna transfer olduktan sonra kocasını alıp ayrı eve çıkmak istemişti bir ara. Kopan kavgalar ve bölümlerce süren sitemi hatırlatmak isterim. Ben anlamadım, kız haklı değil mi? Yeni evlenmiş, karnı burnunda maşallah kapılardan zor sığıyor, evde ayağını uzatıp yayılacak yer bulamıyor kadın. Ömür billah sizin 1 ahşap evde 15 kişi fantezinizi mi yaşatsın? Dıııt! Yanlış cevap. Sonunda tatlış bir müzik eşliğinde özür dileyen Seyhan oldu tabii ki, salak mısınız? 

Sonra geçende yine bir bakmıştım, liseli kız -o da lezbiyen olmadı :(- okumaya Amerika'ya gidecekmiş de evdeki herkes yine bir perişan, yürekler paramparça, dağıldı millet, mahvoldu. Sanki normalde Pambıh'tan büyük olanların yüzüne bakan vardı da. Takım bozulunca gerginlik geliyor bunlara. Hedef daima ileri, geri gitmek yok! Son bölümde o garibim de caydı, gitmedi. Benim kızım aptaal, benim kızım salak. Korkarım sonuncu düğünün ardından Meliha da Samim'lerin eve taşınacaktı. Samim işteyken çiçekli perde filan takıp sürpriz yapardı artık. Göremedik o kısımları. Neyse yine. İkinci Bahar gibi son bölümde Meliha'nın kucağında pipisi olan tatlı bir sürprizle karşılaşmadık en azından. TABİİ, UNUTULMADI BUNLAR .

Valla ben çok sevindim bitmesine. İyi oldu, kafa dinleriz biraz. Arkasından ağıtlar yakanları da kendine gelmeye çağırıyorum, cebinize para mı giriyordu, iki Adanalı taklidine hemen niye bu kadar bağlanıyorsunuz? Bakın Şebnem Bozoklu'yu anlarım. Twitter'dan takiplemiştim de, ben kendi dizisinin bu kadar fanı olan başka bir insan görmedim vallahi, o ne üzülmek. Neyse, atlatacaktır. Olan bizim gençliğimize oluyor lütfen görün bunu. :(((

1 yorum :

Başak dedi ki...

Haklısın üstad(t).