7 Temmuz 2010

Televizyona Yaklaşımımı Özetleyen Dizi: BEZ BEBEK

Bez Bebek ya.

Benim felsefem şu: "Zamanı gelmişse her şey izlenir ciciş." Hıhım, bu yüzden bugün benim bir TV blogum var. Çünkü siz yazları şıpır şıpır yüzerken ben tekli koltukta bayıldı bayılacak bir şekilde Lise Defteri, Gümüş, Annem üçlüsünü art arda izliyordum. 





O kış Bez Bebek'in de zamanı gelmişti dostlar. Sömestr tatiliydi, evde oturuyordum ve televizyonda sadece Bez Bebek oynuyormuş gibiydi. Öğlen 12'de bir başlıyordu, akşam haberlere kadar. Bir seçim yapmak zorundaydım: Ya Esra Ceyhan'a takılacaktım ya da Bez Bebek izleyecektim.

En doğru kararı verdiğimi artık biliyorum.


Bir şey söylicem, vallahi, billahi, ölümü öpsünler ki çok komikti. Kulina mesela. Ya Oya Aydoğan meğer sen ne büyük kadınmışsın da Emrah ve Ferdi Tayfur yüzünden biz senelerce bilmemişiz. Diğer perili dizilerdeki burnundan kıl aldırmayan ana kraliçelere hiç benzemezdi. O da zaten tatsız bir tiptir. Kulina varken Sihirli Annem'deki Periliçe'yi ben gündeliğe bile çağırmam. Kulina'nın Bez Bebek'teki fonksiyonu bence Aşk-ı Memnu'da Firdevs'e yakın bir şey sayılır. Yaşına başına bakmadan çapkın çapkın kırıtması, kokoşluğu... (Halit Ziya Uşaklıgil'in Firdevs'inden de bahsediyor olabilirim, bilemedim) Bir de garibim şişman olduğunu kabullenmezdi bir türlü. Onu aşan şeyler oldu muşaşkın şaşkın gözlerini devirerek He-Man'deki Orko'nun çakmasından medet umması ise bilhassa hoşuma giderdi: "Aay ne yapsak bilemiyorum ki Gorfoo..."

Sonra Şoker adındaki zat-ı muhteremin varlığı... Şoker'i sevmeyen ölsün annem ya. Bir karşılaştırma yapmak gerekirse, tamam Hades de komik birisiydi ama bence Şoker yazık, kötü bile değil sadece bir isyankâr. Neden Nana insana dönüşürken bu çocuğum olmasın yani, soruyorum size? Ayrıca Ah Kulina şarkısına nedense çok gülüyorum, siz de dinleyin, komik bulmazsanız bile gülün ama tamam mı:

Benim de guilty pleasure'ım budur işte burun kıvıran okurlar. Hem de Simge Ciciş'in kötü kadın olarak tek becerisinin Nana'yı itip kakmak olmasına, Tan Sağtürk'ün inanılmaz sıkıcılığına ve hatta sevimli olması gereken birçok oyuncağın düpedüz korkunç olmasına rağmen. Bitirirken, ruhen yoldaşlık ettiğim arkadaşlarımın görüşleriyle yazımı perçinlemek istiyorum yüksek müsaadenizle:


şerife demiş ki: 
25 Ağustos 2008 at 05:41
nana abla öncelikle sei öyle cok seviyorum ki anlatamam ablamdan bile masal kitabı yazıyomussun ihsallah cok güzel olur hic bi bölümü kacırmıyorum hakan abiyle ihsallah evlenirsiniz o simge ablada cekip gider senin ellerin öpüyorum
ahmet demiş ki: 
25 Ağustos 2008 at 11:15
bence bu bölümde herkes iyi rol yaptı.bez bebeği çok seviyorum.her gün kaçırmadan izlemeye çalışıyorum.hiç de bıkmıyorum ama bıkanlar var.bıkanlar siz hiç izlemediğiniz için bıkıyorsunuz.lütfen bıkmayın.
pınar demiş ki: 
4 Eylül 2008 at 14:22
nana sen nasıl sihir yapıyon nasıl bezbebek oluyon


NOT: Sihirli Annem ve Selena'dan nifret idiyorum.

4 yorum :

Adsız dedi ki...

işte beklediğim yazı! ama asıl diğer fanların yorumları beni benden aldı. tamam hadi izledin, geçti gitti. ama firdevs benzetmesi de neyin nesi? kimse firdevs olamaz bunu aklına sok.

deniz dedi ki...

yok nana da bihter'miş, çüüş! firdevs dediysek, firdevssel özellikler gösteriyordu diye dedik siz de hiç mübalağadan anlamıyonuz.

Adsız dedi ki...

o "bez bebek izleme" dönemi herkeste oluyo galiba :D bende 2 sene önce sınav için rapor aldığımda evde onu izliyodum :D

ayrıca selena dalga geçmek için birebir bi dizidir, aşağılamayalım lütfen :D

ha bi de sihirli annemde "peri anne" değil de "peril" ve "periliçe" vardı :D

(kendimden tiksindim izlediğim dizilere bakınca)

deniz dedi ki...

selena ve sihirli annem'in sorunu aşırı didaktik, mesaj kaygısıyla dolu olmalarıydı. yoksa ben manyak mıyım durduk yerde selena'nın yüzüne kusmak isteyeyim? hades'i de seviyom o ayrı.