"Taş fırın erkeği"nden sonra televizyonda en sevdiğim karakterler bundan sonra Behzat ve Harun'dur. Bu sayede Sina Koloğlu'nun şu sözlerinden yırttığımı ümit ederim:
"Bu diziyi hanımlar pek izlemez. Yani aşk meşk, çocuk aldırma, entrika vs. dizilerinden değil. Onlara biraz büyük gelir. Yani evdeki teyzeyi, gelini, kayınvaldeyi açmaz! Kanal buna göğüs gerebilir mi? Bilemem. Ama kendi izleyicisini yakalayacak ‘kült’ olmaya aday bir dizi" (Milliyet Cadde, 21.09.2010)
Şu küçük pasajı biraz analiz edelim mi? Hadi ya edelim, n'olursunuz.
- "Hanımlar" diyerek giriş yapmış bu sözlerin değerli yazarı, her centilmenin yapması gerektiği gibi.
- Ardından Hanımlar'ın zevkine nelerin hitap edebileceğini kendi içinde tartmış. Tam da beni tarif etmiş allah için.
- Sonra herhalde artık bu kadar kırılıp bükülmeye dayanamadı adamcağız ki, haşırt diye lafı geçirmiş. "Size bir boy büyük gelir bu anam." Bir amerikan filminde olsaydık şöyle demem gerekirdi: Ouch!
- Hemen ardından şiir gibi bir falso geliyor. Cinsiyet ayrımcılığıyla ilgili fikri olması muhtemel kitleyi kıllandırmamak için hedefi daraltıyor yazarımız: "Canım ben size mi dedim teyzeyi gelini falan diyoz tabiisi"
- Ve işte en sevdiğim olay: "Biz, kalite insanlar, ne kadar da az kişiyiz" alt metinli, "x kanalda y dizisi varken tabii bizimki reyting alabilir mi?" sorunu.
"Sayıyla mı verdiler"den tut da "Sen kendi gömleğinin size'ını ölç hasbam"a kadar çok farklı tepkiler verilebilir tabii. Ben sadece iki gerçeğin altını çizmek istiyorum. Bir, üzgünüm ama Behzat Ç.'nin reytingleri de pek fena değil. İki, şok şok şok, Kurtlar Vadisi değilsen, prime-time'da kadınlar her türlü ezergeçerus.
.jpg)
Sırf Nihal oynadı diye diziye laf geçirmek istediğimi düşünenler olabilir; valla yemin ederim yok öyle bir şey. Nihal aklıma bile gelmedi, hatta herkesin 1 numaralı fantazisi olan "öç almak için intihar"ı gerçekleştirdiği için kıza biraz da gıpta etim. Fena bir dizi değil, gideri var mı diye sor, vaar. Yalnız bir hususta sizlerle ayrılıyoruz: Behzat Ç. ve Harun bence iki tane ayıdan başka bir şey değil. Bence siz de gerçek hayatta olsa tokadı yapıştırmak isteyeceğiniz bu adamların ancak bir dizide bu kadar sevilebileceklerini teslim edin, anlaşalım.
Ya da bu konuda yazmaya devam ederim!
7 yorum :
Sevgili Sina,
"Seni sevmem, babani da sevmezdim" girisiyle Turk sinemasina selamimi cakarak basliyorum bu mektuba. Klavyeni calmaktan sikildiginda basladin bu TV yazilarina, ya da tam tersi. Bilmiyorum, ilgilenmiyorum da. Tek bildigim baya kotu, sikici, yuzeysel bir yazar oldugun.
Bunlara ek olarak fark ettim ki nabiz tutma konusunda da baya kotusun. Zira "teyzeler" diye adlandirdigin insanlara bu dizi buyuk muyuk gelmiyor, aksine, senin yarattigin bu "sinif" bu diziyi baya begeniyor. Elimde sayisal veri yok, ama bence senin de yok, gozlemler carpisiyor yani.
Diziyi izlemeyecegim, ama D.G.'nin destek verdigi her seye manen destek veriyorum, bu zaten belirli bir sey.
Biraz daha yazsana. N'olur.
sanırım sina'ya bir mail atacağım.
hey guys!
arkadaşlar burdaki bu müthiş sinerjiyi hiç kaybetmeyelim tamam mı!
ripley, bebişimsin.
başak, atsana.
djizek, djengiz'i bilir misin?
Yorumunuz için teşekkür ederiz.
hobaa.
düşündüm de haklısın, yolda karşıma çıksa harun'a o davranışlarıyla "yuh ayııı" diye bağırırım, amma ekranda izlemesi pek zevkli. diziyi sevdim, sina da gitsin çay koysun, kadınlar polisiye de sever, star wars'a da bayılır, jackie chan de izler:)))
Yorum Gönder