Ya Kanal D'nin yeni sezon tanıtım videosu vandırrfül olmuş arkadaşlar! Biraz gecikmişti zaten. Geçen hafta ben hep bunun peşindeydim, "Hadi, hadi nerde kaldı bu neden gelmiyor" diye. Acaba diyorum blogu açtıktan sonra ben iyice kafayı televizyonla mı bozdum, ne diyorsunuz?
Geçen yıl Kanal D Orkestrası da hoşuma gitmişti; Adnan'la Behlül Bihter'e keman çalıyorlardı, Seda Sayan koca gövdesiyle zilleri bof bof birbirine vuruyordu. Cıkısssss!
Kareoke videosu ise, öff çok fazla iyi olmuş ya. Hem samimi hem duygusal. Güldürürken hüzünlendiren. Bir Demet Tiyatro gibi. Yaşar Usta konuşur gibi: ”Biz bir aileyiz. Biz, güzel bir aileyiz!” Yoksa ben mi biraz mal olduğum için, izlerken kendimi Kanal D ailesine mensup biri filan zannettim? Böyle boğazıma bir yumru oturdu bakın gerçekten. Hele o Öyle bir Geçer Zaman Ki'deki çocuk böyle elini sallaya sallaya "Ne dostlar ne de geçen günleeer" demiyor mu, kendimi tamamen kaybedip bilgisayar ekranına sarılmama yemin ederim na şu kadarcık kalmıştı.
Peki "Her güzel şey çabuk biter" kısmını Yaprak Sökümü'cülerin söylemesi? Abilerim ablalarım, lütfen, istirham ediyorum. Çarşamba'ları Yaprak Sökümü'nün olmadığı bir zamanı ben unuttum, hatırlamıyorum. Bir de sevgili Okan Bayülgen, Kanıt'ı sunan çakma profesör kadını, Akasya Durağı'ndan İlyas Salman'ı, Ömür Gedik'i bile sever gibi oldum da senin televizyonun delisi sıfatıyla car car yine bağırdığını duyduğumda içim biraz soğudu, ”Bu da Kanal D'nin palyançosu oldu iyice,” diye düşündüm. Tebrik ederim canım...
Haydi coşmak isteyen herkese benden gelsin!
8 yorum :
Ya ben de izlerken coştum ve kendimden utandım biraz :)
ya litfen utanmayalım abilerim ablalarım, birleşelim gün bugündür deeyom.
Hatta Hanımın Çiftliği ekibinden Özgü Namal ve Ebru Özkan'ın gerçek bir sahne performansı sergilermişçesine süzülmelerine; bu yetmezmiş gibi siyah gözlükler ve çıkıçıkı sesli topiciklerle sahne şovu yapan Akasya Durağı ekibine bayaaa bir hasta oldum!
neredeyse akasya durağı'nı izleyecekmişiz gibi değil mi?
O olmaz bak!
bu tanıtım fragmanları dizi karakterlerinin gerçekçilik hissini zedeliyor zaar.
o hikayelere inanıp onlara üzülen çocukları çok etkilememek için toplanmışlar sanki, heyoo heyoo bak şakaydı hepsi, mahsusçuktan yaptık bak dermiş gibi.
sen şimdi o çocuklar derken bağa mı didin?
hayır bebeğim, sana ne diyebilirim ki.
Yorum Gönder