ÖBGZKİ, Hadi Yerine Yat Yavrum

En sonda söyleyeceğimi başta bir söyleyeyim de: Bu hafta ÖBGZKİ'yi izleyişim hayli küfürlü oldu. Hem öyle herhangi bir karaktere filan da değil, doğrudan dizinin kendisine döşendim bu küfürleri. Ama o son sahne, ah, yine çaldın kalbimi çapkın!


Evin çocukları, Mete, Berrin, Aylin, hepsi ayrı bir köşede aşk acısı çekerken, vefalı Türk kadını Cemile'yle onun iki eski modeli Hasefe, yanlarında kalp krizi geçirmiş bir adet Ali'yle birlikte çıkageldiler. Berrin, ki nasıl buz gibi bir öfkeydi onunkisi, karşısında tekerlekli sandalyede oturan babasını görünce, eskilerden tanıdık bir yüz gördüğüne çok sevindi galiba. Ali onları hiç terk etmemiş, kalbi de daha hiç kırılmamış gibi. Kızcağızım öyle tatlı gülümsedi ki, Ali birden Yaşar Usta olacak, bana dönüp  "Biz bir aileyiz. Biz, güzel bir aileyiz." diyecek zannettim.

Yalnız Berrin'ciğim bu bayılmak da huy oldu sende. Ahmet'in evli olduğu ortaya çıkınca yere yığılmak da neyin nesi? Nihal Ziyagil taktiği yapıyorsun resmen, ama unutma ki o küçük dana sonunda aklını kaçırdı. Tamam biz de hayalini kuruyoruz şöyle en vurucu sahnede bayılasımız gelsin, karşımızdakine ne biçim de kapak olsun ama, olmaz ki. Sen akıllı kızsın Berrin, sen uyma onlara kuşum.

Haa, ben niye bütün dizi küfrettim? Arkadaş, Carolin kötü karakter olabilir tamam da iyice b.kunu çıkardınız, bir soluklanın. Kadının bir peşinde belalısı eksikti. Bir de banka kaçakçılığı mı, gerçekten mi? Sıradan bir Hollanda vatandaşına bu kadar misyon biraz tuhaf kaçmadı mı? Sana söylüyorum Coşkun Irmak, Çağan Irmak'ın kardeşi olmayan adam, sen evet. Böylece Carolin kalp krizi geçirmiş adamı da hastanede bırakıp gitmiş oldu, şu an açık şekilde "bizim değerlerimiz çok cici"ye getiriliyor. Cefakâr Ana Cemile vs. Tüm Kötülüklerin Anası Carolin, diğer bir deyişle "Hollandalı Olan."

Koşun kavga var.

Var ya, o Cemile de az değil... Sanki kadının böğrüne bıçağı hiç saplamamış, anasının ak sütünden çıkma bir kaşıkmış gibi, Carolin hastanede azıttıkça Cemile de "Bırak anne uğraşma" bakışı yapıyor. Oysa bıçağı saplayınca seviyordum ben seni Cemile, Carolin için "gavur karısı!" diye bağırırken falan. Diyordum ki, "Eh o da ancak o kadar biliyor tabii ama bak ne iyi bir anne." O komşu kadın gibi olsan daha inandırıcıydı mesela: "40'ından sonra azmayacaksın, sonun böyle olur işte." Manav bile irkildi duyunca, gaddar kadın.

Bak asıl konuyu unutuyorduum! Ya Soner bir dakika bakar mısın, sana ne oluyor? Niye öyle soğukkanlı korkunç bir katil sesiyle konuşuyorsun? Hem ne demek "Bir erkeği mutlu edebilir"? Delirtme beni adam ya sen necisin? Yoksa sen aslında sübyancı değilsin de perdenin arkasındaki o hasta adamın pezevengi misin? Sübyancı, evet sübyancı, zira Aylin olayı iyice Gülşen Bubikoğlu'nun Cici Kız'ına bağladı. Hani şu zeka geriliği olan bir genç kız taklidi yaptığı film. Vallahi "Çiftliğe gidiyoruz" deyince Soner'in Ayhan Işık bıyıklarını "Soner tatlıı, Soner cicciii..." diye okşamaya başlayacak bu kız diye korktum. Neler okuyoruz gazetelerde.

Şunu da söylemeden kapatmayayım; abilerim ablalarım, beklenmedik bir şey yapacağız diye öyle takla attınız ki içim dışıma çıktı yemin ederim. Sanki televizyonda görmediğimiz bir şey kalmış gibi. Bir işte Ali gibi bir babayı görmekten çok heyecanlanmıştım, zaten hâlâ onun ekmeğini yiyorsunuz.

Amma o son sahne hakikaten çok datlıydı bee.