Keerim, Fatmagül'ü Seeviyor!

"Bana bak, bana 'gelin gelin' deyip durma!"
"E ne diyim yaani? Gidin gidin mi diyim?"


Mukaddes Yenge yine formundaydı haa. Espri tam "babam esprisiydi", orjinal bile değildi ama o Mukaddes'e hiçbir şeyin bana misin dememesi gerçeği yok mu, alacağı olsun yine gevşek gevşek güldüm. "Hıh"ladim aslinda, burnumdan. Sonra Mukaddes hiç hız kesmeden Ebe Nine'nin bu ota boka havanda bir şeyler dövme sevdasına da giydirdi: "Ayılana gazoz, bayılana limon! Lokman Hekim sanıyor kendini bu da." Hay ağzını öpeyim Muko yaa, evet n'apıyo bu kadın allasen? Devamlı bi ot isimleri bi bir şey... Bir insana evde ne lazım olur; ağrı kesici, Bepanthene, çok çok Alka-Seltzer, anlamıyorum ki bu alternatif tıp merakı nedir?

Ebe Nine ayrıca niye bu kadar yalan bir karakter? Her daim pazar yürüyüşüne çıkmış Cumhuriyet annesi kılığında, ama sorsan Ildırı'dan ilk ayrılışı ha. Sonra o Kerim'i Fatmagül'e yamama çabası. Devamlı gözlerini devirdiği Mukaddes'ten bir farkı varsa ne olayım. Kıza imalı imalı demez mi bir de "Tabi tabi, gezin onlarla, Kerim gidince sana arkadaş olurlar." Ne var, ne, bir gün biriyle tanışamaz mı Fatmagül, tecavüzcü olmayan başka biriyle evlenemez mi? Kız belki kendine çevre yapacak, günlere gidecekler birlikte, sahile inecekler, dizi konuşacaklar, sana ne be? Bu Yöreoğlu Kardeşler de cin olmadan adam çarpmaya bayılıyorlar; Ebe Nine dedi diye biz de hemen ikna olacağız sanki, oldu görürsem söylerim canıım. Sonra Mukaddes 'Halacım Murat'ın kreşinin kapısında iki saat dikilmedi diye kötü oluyor. Ooh, Rami'siyle baş başa çay içmeye de gitti, afiyet bal şeker olsun Muko'ya.

Yaşaran Family cephesine gelirsek, Rifi Rifi artık mortingen strasse. Üzüldüm kız, onun o pasif-agresifliği, durup durup patlaması pek tatlı oluyordu. Şimdi Erdoğan is coomiiiing. Ayrıca bu hisse olayına da bayılırım ha! Hiç ölmesin istediğim bir zengin geleneği: Onu ordan aldım, buraya koydum, yüzde kaç oldu, kimde kaldı lan şirket? Reşat Yaşaran başına gelecekleri anlamadı daha. Erdoğan fincan gibi oyacak onu. Erdoğan Reşat'ın oğlu olsaydı keşke, valla ikisi bir olsa ortalıkta toz bırakmazlardı. Amca ölünce tabii, Selim'le Meltem'in düğün de yalan oldu. Meltem kızım pek koca meraklısısın amma sen galiba evlenemiycen, kutumda öyle hissediyorum.

Ay asıl Asu'nun kendine bulduğu takma isim ne olacak arkadaşlar? Enise, ömrümde duymadım. Anladık mutaasıp aile kızı numarası yapıyorsun da, yani ne bileyim, Zeynep, Nermin falan, şöyle daha normal bir isim seçseydin ya kızım. Enise'ymiş; bi kere üstündeki suni deri kırmızı ceketin ve beyaz dar kotunla birleşince Enise bayağı Almancı adı gibi oluyor. Bunlar kaçıncı nesil artık, Almanya'da kızlar teklif ediyormuş bilmiyor musun? Asu'da aslında kolundan tutulup evinin kadını yapılma isteği var, onun fantezisinde o. Yoksa gidip dizinin ikinci saf emekçi çocuğunu da kendine niye bağlasın? Fatmagül'ü bulmak için yırtınması da hep ondan, maksat Mustafa'ya kendini alından öptürecek, yoksa "Buyur git vur" der gibi kızın yerini ortaya çıkarmaktan nasıl şeytanca bir keyif alıyor olabilir ki?

Finale gelince, elbette ona da bir sözüm var. Kerim Fatmagül'ü seviyormuş, "galiba." Haah, şaptın şeker oldun evladım! Bu kadar fantastik bir kafaya sahip olduğundan ötürü seni alkışlıyorum. Ayol gideceğini anladığından beri Fatmagül'e bir neşe gelmiş neredeyse kuş gibi sekecek, ama nasıl olsa evlendiler ya, madem bir hoşlantı var dön tabii Kerimciğim orası senin yuvan. Rüyanda da çok doğru görmüşsün; Yaşaran Gençlik zengin, dejenere ve sapık olduğu için Fatmagül'ün tekrar peşine düşmeleri olasıdır, sen git aslanlar gibi o kızı koru tamam mı. Arada kendinden de koru ama, tecavüz etme. İçindeki bu çocuk inşallah hiç ölmez be Kerim, tatlı rüyalar canım.