28 Haziran 2010

2010 Sezon Değerlendirmesi #2 EZEL: Karışık Hisler İçindeyim



















Geçen hafta kendi telaşımda olduğumdan Ezel yazısını biraz geciktirdim değerli okuyucular, malum bizim de Aşk-ı Memnu'muz bitiyordu. (Off, çok üzülüyorum) Yoksa 2010 sezon değerlendirmelerinde Ezel tabii ki çok önemli bir madde.

26 Haziran 2010

Aşk-ı Memnu'da Öldürmek İstediklerim TOP 5


İki elin parmaklarını geçmeyen sevgili okurlar,

Bu satırları derin bir acıyla kalbim burkularak yazıyorum. Evet, 11 yaşında Süper Baba'yı izlemeye başladığımdan beri televizyonda gördüklerini gerçek zanneden biriyim belki, ama inanın daha önce hiçbir şey beni Bihter'ime olanlar kadar yıkmadı. O kürek elli sarı surat nasıl hırpaladı çocuğumu. Sonra da geçmiş karşıma Kadir İnanır gibi... Öldü benim çocuğum anladın mı, öldü. Gözlerini koca koca açıp vurdu kendini. Çok fenayım dostlar. Çok fenayım, ama ben dibe vuracaksam sebep olanları da yanımda götüreceğim! Bu niyetle kendime ve size bir "Aşk-ı Memnu'da Öldürmek İstediklerim TOP 5" listesi hazırladım. Şimdilik öfke aşamasında olduğum için ancak bunu yapabiliyorum. 


16 Haziran 2010

Mankenler Devri Sinsice Bitmiş!








Evet abiii, mankenler nerde??? Hani magazin programları onlarla dolar taşardı? Bir Tuğba Özay kaldı valla. Onu da görünce kanal değiştiriyorum zaten. Hiç fark etmemiştim valla. Cansu Dere'ler, Ayşe Hatun Önal'lar, Şenay Akay'lar... Bir devir sona ermiş arkadaş. Benim bunu fark etmem de şöyle oldu, benim için en temel bilgi kaynağı olan ekşisözlük'te ayça şen başlığını okurken şu entry'ye denk geldim:




110. berkun oya: peki sence bu biraz köprüyü andırmadı mı??
ayça şen: andırdı, andırdı, under the bridge!! 
hep merak ederim, acaba, manken ve sunucu tayfası şu kadını izlerken ne dediğini anlayabiliyor mu, diye!! bir gün, şöyle, demet şener, çağla şikelcansu dere, tuba ünsal ve türevleri hatunlar bana gelse de, ayaklarımızı uzatıp, çayımızı yudumlayıp, hep beraber ayça şen izlesek, on dakika doyururdu beni.. yeter ki bir görebilsem tepkilerini!!

(acparantez, 26.12.2004 04:48 ~ 29.12.2004 15:35)



He ya, bir halt anlamaz kafasız gerizekalılar. Tarihe dikkatinizi çekerim, 2004. Tam mankenlerin altın çağı. Sayılan isimlere bakınca insanın pis pis sırıtası geliyor değil mi? acparantez midir nedir, yavrumevladım (bu lafı Perihan Mağden'den çaldımdı) bu saydıkların var ya, aldı yürüdü haberin var mı? Cansu Dere bugün bölüm başına 30.000 TL alıyor. Demet Şener çoluk çombalağa karıştı, dünyanın en elit hanımefendisi şu an. (Bence iyi anlaşabilirsiniz) Ve çok zengin. Çağla Şikel senelerce gündüz kuşağında tekrarı verilecek kadar sevilen bir dizinin başrolünde oynadı, neden bahsediyorsun sen? Açparantez, aç kulağını, sana soruyorum.

Sinirlendiriyorlar beni. Bu tavır var ya bu tavır. Bu kendi elit zevklerinin toplum tarafından paylaşılmadığını gördükçe sinsi gibi büyük mutluluk duyan ama açıktan hep şikayet eden tavır. Döverim bu tavrı! Daha da vahim olan: Nasıl ya, mankenler aptal mıydı? Komple böyle? Güzel oldukları için mi, uzun bacaklı oldukları için mi, o sıra magazin programları onları çok sevdiği için mi? Yoksa bunların hepsi, artı, kadın oldukları için mi? Bence burada aptal olanın kim olduğu çok açık. Bunu yazan bir erkek sanmıştım biliyor musunuz, değilmiş. Şu kadının kadına ettiği. Erkek modellerle ilgili böyle çıkışlar duymadık hiç? Kıvanç Tatlıtuğ için hiçbir zaman ot beyinli denmemişti? Entelijansiya sen hep bu ergen duruşunla kaybettin beni, daha da zor adam olursun. Sana da Canım Ailem'e söylediğim şeyi söyleyeceğim: Sigigi!

11 Haziran 2010

2010 Sezon Sonu #1 - CANIM AİLEM FİNAL: ŞÜKÜR DİYORUM



Bir kişinin daha arkasından "Çok bizden bir diziydi," dediğini duyarsam vallahi YANGIN VAR diye bağıracağım. 

Nerden sizdendi acaba? Hukukuçular Sitesi B Blok'tan mı? Buca Anadolu Lisesi'nden mi? Nerden ya, adres verin nerden. Hayır, benim de bu diziyi "gülen gözlerle" izlemişliğim çoktur. Ben de Şebnem Bozoklu ve Ezgi Mola'yı seviyorum arkadaşlar, kalbim nasır ama taş değil. Ama yani. "Burnu boktan sıyrılmayan sevimli Türk ailesi" konseptiyle bu gemi daha ne kadar yüreyecek? Geçende çok affedersiniz bir panele katılmıştım. Dediler ki, bir filmi izleyip de "senaryosu kötü" diyemezmişiz, çünkü senaryonun tam hâlini biz asla görmezmişiz. Bak, lafa bak. TRRRT. KÖTÜ İŞTE KÖTÜ. "Başa gelebilecek her türlü kötü şey" olarak özetlenebilecek bir olay örgüsünden söz ediyoruz. Hayır sen bana bu kadar illallah dedirtmeseydin, ben senin dizinin o sinsi ahlakçılığına, cıvık geniş aileciliğine yine fazla bir şey demezdim. Gülen Gözler-Bizim Aile-Neşeli Günler üçlüsüne ben de herkes kadar hâkimim çok şükür. 'Pambıh' tabir edilen çocuk bireyin sevimli, minik bir yavrudan tosun gibi bir aslan parçasına dönüşmesinin bedavaya olmadığının da farkındayım. Köfteler pahalı :( Ama öyle "Samım"dır, "Seyihan"dır, ortaya iki karışık Adanalı attırmayla da gönlümü kaptıramayacağım. Bu sıcak ve samimi insanlarımızın başına o kara olayları açan kötü kalpli pislikler sayesinde ailemizin daha da kenetlendiğini ben de biliyorum elbette. Yaşar Usta her seferinde Itır Esen'in fabrikatör babasına karşı bir kez daha ayaklandı âdeta: Sen büyük patron, milyarder, para babası, fabrikalar sahibi Saim Bey... Sen mi büyüksün? Hayır ben büyüğüm, ben, Yaşar Usta! Uğur Yücel'den bir Yaşar Usta yaratmak isteyen bu karanlığı sorgulamadan hiçbir şey yapılamaz kardeşlerim.

Bu kız kardeşlerin modern ve okumuş olanı Seyhan, evlenip Uğur Yücel'lerin idman yurduna transfer olduktan sonra kocasını alıp ayrı eve çıkmak istemişti bir ara. Kopan kavgalar ve bölümlerce süren sitemi hatırlatmak isterim. Ben anlamadım, kız haklı değil mi? Yeni evlenmiş, karnı burnunda maşallah kapılardan zor sığıyor, evde ayağını uzatıp yayılacak yer bulamıyor kadın. Ömür billah sizin 1 ahşap evde 15 kişi fantezinizi mi yaşatsın? Dıııt! Yanlış cevap. Sonunda tatlış bir müzik eşliğinde özür dileyen Seyhan oldu tabii ki, salak mısınız? 

Sonra geçende yine bir bakmıştım, liseli kız -o da lezbiyen olmadı :(- okumaya Amerika'ya gidecekmiş de evdeki herkes yine bir perişan, yürekler paramparça, dağıldı millet, mahvoldu. Sanki normalde Pambıh'tan büyük olanların yüzüne bakan vardı da. Takım bozulunca gerginlik geliyor bunlara. Hedef daima ileri, geri gitmek yok! Son bölümde o garibim de caydı, gitmedi. Benim kızım aptaal, benim kızım salak. Korkarım sonuncu düğünün ardından Meliha da Samim'lerin eve taşınacaktı. Samim işteyken çiçekli perde filan takıp sürpriz yapardı artık. Göremedik o kısımları. Neyse yine. İkinci Bahar gibi son bölümde Meliha'nın kucağında pipisi olan tatlı bir sürprizle karşılaşmadık en azından. TABİİ, UNUTULMADI BUNLAR .

Valla ben çok sevindim bitmesine. İyi oldu, kafa dinleriz biraz. Arkasından ağıtlar yakanları da kendine gelmeye çağırıyorum, cebinize para mı giriyordu, iki Adanalı taklidine hemen niye bu kadar bağlanıyorsunuz? Bakın Şebnem Bozoklu'yu anlarım. Twitter'dan takiplemiştim de, ben kendi dizisinin bu kadar fanı olan başka bir insan görmedim vallahi, o ne üzülmek. Neyse, atlatacaktır. Olan bizim gençliğimize oluyor lütfen görün bunu. :(((