14 Şubat 2012

Yelekli Adam ve Beylerbeyi'nde Seks Hayatı


Merhaba.
Bugün sizlere çok değerli bulduğum bir eserden, Kalbim 4 Mevsim'den söz edeceğim. Bu yazının hakkını umarım verebilirim, haydi sen yüzümü kara çıkarma allahım.

Mevsim içerikli bir başlık, "SAADET SOFRASI" adında bir çorba dükkanı, yaşı geçkin bir ustayla yanında çalıştırdığı, biraz sinirli bir hanım kadın... İnsanın İkinci Bahar dizisine benzeteceği geliyor. Fakat İkinci Bahar'ın ölse yanından geçemeyeceği, o kadar haşin bir muhafazakârlığı var ki, bu net duruşa hayran olmadan edemiyorum açıkçası. Konusunu kısaca özetleyecek olursam, 5 bölümlük çalışmalarım ışığında diyebilirim ki Kalbim 4 Mevsim iki şey hakkındadır: 

1) Cezmi Bey'in yelek koleksiyonu.
2) Seks. Cinsellik. Birtakım kösnül olaylar.

CEZMİ STAYLA


Staylingini tamamen hakim yaka gömlek-yelek kombinasyonu üzerine inşa etmeye Cezmi Bey hayatının tam olarak hangi noktasında karar verdi, doğrusu merak ediyorum. "Eh, Nezaket, bizim de yaşımıza göre giyinme vaktimiz geldi, ne dersin?" Cezmi Bey için alışverişe çıkmak yelekçiye gitmek mi demek mesela? O ağzından çıkan her lafa kira isteyen ağır adam, sabahları dolabın karşısında şöyle mi düşünüyor: ”Tüvit yeleğim kirlide, ekru gömleği de bugün giyemicez o zaman, pıff :/

NE ONUNLA NE ONSUZ: SEVİŞME OLAYI

İkinci konuya gelince. Hâkim sepya tonlarına rağmen Kalbim 4 Mevsim'de her şeyin ya sevişmek ya da sevişmemek hakkında olduğu sonucuna vardım evet. Fakat çok da hoş bir olay olmadığı hakkındaki tutum son derece net. Evlenmeden önce sevişen genç kızlara dizilerimizde genelde biraz yazık diye zaten de burada daha çok "ATEŞLERDE YANASIN" mesajı veriliyor, bu bir. Sonra mesela Ayça Varlıer göğüs kanseri olmuş, göğsünü aldırırsa o da bir daha hiç sevişmeyecek. Ama şu an yeni bir flörtü var ve adam 90'lar kliplerinin üzgün kaslıları gibi bir şey, outdoor şıklığını kemik çerçeve gözlükleriyle tamamlayarak şantiyede hüzünle fink atıyor. Hiç öyle komik esprisi, muhabbeti olan bir insan da değil, sıkıcı yani sevişmeden biraz zor gözüküyor Ayçaanım bence de aldırmayın göğsünüzü.

Bizimle değilssın!
Aşırı seks merakının en çok dokunduğu isim ise hiç şüphe yok ki damat Burak. Esasen ben Burak'tan bayağı etkileniyorum. Annem'deki İsmail'in psikopatlığıyla ÖBGZKİ Hakan'ın aile terbiyesini aynı potada eritmiş mahalle içi bir ruh hastası. Fakat olmayınca da olmuyor işte sevgili okurlar, anlarsınız ya. Etrafındaki kadınlar da çocuğun damarına damarına basıyor; annesi desen "çifte kumrulaaar” diyerek devamlı bir imalar, saf mı yoksa çok mu akıllı anlamadığım yeni karısı desen "ya sarılıp uyumak da güzel” diye bir şeyler saçmaladı, kızım inadına mı yapıyosun... Ama kardeşim bunlar ince işler anadın mı, fazla gerdirmeye gelmez. Nitekim ev içi şiddet bağıra bağıra geliyorum dedi ve kaynanasına ”Olmuyor işte” diye olayı yumurtlayan saf kız suratına okkalı bir şamar yedi. Bu işin burada kalmayacağı belli de, sonunda öte yana dönen kamera eşliğinde aşırı romantik bir ilk sevişme mi olacak yoksa bu sinir hastası Burak karısına tecavüz mü edecek, orasını kestiremiyorum :(

BİR MAHALLE OLARAK KOMPLE İSTANBUL

İşte burasını anlayamadım.  Olayların en azından bir kısmının Beylerbeyi'nde geçtiğini Yaprak Dökümü-Ali Rıza Bey'in köşkünden anladım ama yine de koskoca İstanbul'a bir çarşısı var güzel onu da geziyorsun bitiyor tadında, kocadan ayrılınca gelinecek bir baba ocağı muamelesi yapmayı kafamda oturtamıyorum. Hayır ortada bir mahalle havası dolaşıyor ama ne bir eczacı var, ne sokakta çoluk çocuk gezer, kimin evi nerede belli değil. Yine de bir tane sineması, bir tane çarşısı, dönüp dolaşıp herkesin bir kere bindiği nostaljik tramvayıyla tatlı bir Karadeniz kasabası adeta. Heyhat, İstanbul da sana feda olsun be dostum, sen buna değersin!

Ya lütfen izleyin bu diziyi tamam mı. Sizden bunu rica ediyorum. Ben hep hakkımla yüz alıyorum, evde çalışıyorum, sizin de yüz almanızı istiyorum. Cezmi Bey'in yeleklerinin daha detaylı bir sergisini görmek isteyenleri ise Facebook sayfamıza davet ediyorum, sevgiler.

1 yorum :

YALÇINKAYA HOLDİNG dedi ki...

delirezeeeem gülmekten!