18 Mart 2012

Kuzey Güney de Bitti, Yenisini Getirin


Bakın şu an sinirden ellerim titriyor. Vallaha çok sinir oldum ha!

Öncelikle,

Kuzeyciğim, canım, sen bu laflarınla bromance meraklısı genç erkekleri kandırabilirsin belki, ama bana yutturamazsın anladın mı. BEN KÜL YUTMAM! Rabbim üşenmemiş de gitmiş figürasyonlu tezgâh kurmuş, beyinsiz. Adaptasyonda orjinaline sadık kalınmayan bazı yerler var gerçi: Sen ”hadi oğlum, gitsene hadi karakola ha, gitsene ha, ha, hadi ha” diye bayağı zorladın ama ben Güney'in bununla ilgili sana ağzını açıp tek laf ettiğini hatırlamıyorum. Benim aklımda kalan, senin Delikanlı Show ile gerçek hayatı -her zamanki gibi- birbirine karıştırıp kimse daha hık diyemeden, düğünde ortalara atılan kız gibi kendini polise teslim ettiğindi. Böyle başına musallat olacağını bilse Güney zaten buna müsaade etmezdi bence. Hayatını bitirmiş... Ya senin o bıçkın hayatın ne olacaktı allasen bi açıklar mısın? Askeri okula girememiş olman şu kadarcık umrumda mı, bi sor!

Güney, seni aşırı sevmem, sıkıcı olmasına ramak kalmış birisin. Hani değilsin de, başıboş bırakılsan olabilirsin. (Sinaner'ler izin vermiyor, sağolsunlar) Fakat Kuzey'in damarlarını şişire şişire herkesi aptal yerine koymasına karşılık ”Cemre'yle bişey yaşadığın gün sorarım sana” deyip geçerek en güzel cevabı verdin, bravo çocuğum. Bak Cemre'yle Kuzey'in birikte olmasını o kadar istiyordum, kendimden fedakarlık ettim şu an senin davana destek oluyorum. Ki Kuzey bu kafayla zaten bence Cemre'den çok Zeynep'e layık. 

Zeynep'in sevimsizliğini kelimelere nasıl dökebilirim hiç bilemiyorum. 


Al yanaklarından artık sıkıntı geldi bir defa Zeynep. İkincisi, o iyilik timsali, o cici, o mahallenin sevgilisi tavırlarının altında gerçek bir erkek delisinin yattığını bildiğimiz çok iyi oldu. Elinden gelse Cemre'nin saçına yapışacak ev kızı kılıklı. Ki böyle bir karşılaşma olsa Cemre'nin bunun ağzını burnunu kıracağından hiçbir şüphem yok. Ya da Kuzey'in mahalle mafyasına dediği gibi, yanaklarını da ayırabilir. (O nasıl tehdit be? Şeyini şeyapmak gibi mi?) Kuzey'in seni öpüp Cemre'yi ağlatmasına katlanabildiysem, bunun tek sebebi de Kuzey'in sinirimi hoplatan mağdur edebiyatıdır, seninle katiyen ilgisi yok. Son olarak, Zeynep allah aşkına sen ne giyinip duruyorsun öyle? Bu konuya kin factory'de değinilmiş, şahsım adına ben de son derece rahatsızım. Sahibinin de kötü giyindiği, orta çaplı, kıytırık bir tekstil firmasında bir tasarımcısın, ne bu böyle her dakka bir tarafından bir şeyler sarkıyor? Görgüsüz müsün kızım sen? Giyinmenin de bir adabı var. Bi üstünde düz pantolonunla göremedim, nalet olsun ya.

HÜSSÜK.......
Hep söylüyorum, kimin kızı? Şunun şu tipini geçen hafta gördüğümde, muzlu süt içiyordum, filmlerdeki gibi ekrana püskürtecektim yemin ederim. Muhteşem Yüzyıl'da Eflak-Boğdan elçisi rolünden kaçıp gelmiş gibisin Hüssük. Anlıyorum, bir mahalle fotoğrafçısısın; zarif bir insan, tam bir beyefendi olduğunu göstermek istiyorsun. Evini ince bir zevkle döşemeye çalıştığını görebiliyorum, fakat nihayetinde senin de kombin salonda takılı duruyor dostum. Burda herkes aynı geminin yolcusu anla bunu artık ve o kızın olacak Zeynep'e de anlat. 

Geçen haftalarda şüphelenmeye başlayıp artık emin olduğum bir şeyi açıklayacağım şimdi: Ali, aslında Beşir. Evet ta kendisi. Bu durum ilk olarak Simay'ın olaylarında dikkatimi çekmişti. Ali kar'şimin aldatan Simay yüzünden bileklerine kolonyalar basacak hâle gelmesi ve tıpkı rüyalarında Ednan Bey'in Bihter'i yerlerde sürüklediğini gören Beşir gibi, Kuzey'in Simay'ı 38 yerinden bıçaklayarak hapse geri girdiği hayalleri, kafasının ne kadar leş bir arabesklikte çalıştığını bizlere göstermişidi. Güney, Makara Adlı İnanılmaz Saçma Bir İş A.Ş'den Kuzey'in defterini kestikten sonra çocuğa gaz üstüne gaz vermesi de yine Ali'de ters giden bir şeyler olduğunun güçlü işaretleriydi. Gel gelelim, Güney'e yapılan son oyun ile birlikte artık şüphem kalmadı: Ali tıpkı Beşir gibi bir YANCI, hem de en çirkininden. Neyin hırsı bundaki anlamıyorum ki, Güney'in adını duymaya tahammülü yok, yapıştırıyor lafı, adi-şerefsiz-ciğersiz! Yha snne be slk! Bi sus. Kendi işine bak sen, git Demet'le öpüş, bu ne ya?

KÖTÜLÜK.....
Ben bunlara yine katlanırdım da, o Ferhat geri gelmeyecekti Yöreoğulları. Benim bir dizide en sevmediğim şey, belli program ve hedefleri olmayan, daha ziyade ”Günlerini görecekler!” mottosuyla hareket eden kötü karakterlerdir. Sinek gibi vallahi, yapışırlar kurtulamazsın. Hilmi Önal, Ali Kaptan-birinci sezon, ÖBGZKİ Kenan, Böyle mi Olacaktı?'da Evin Esen'le Şebnem Özinal, ve daha niceleri. Bu insanlara baktıkça ”vallahi milletin boş vakti çok” diye düşünüyorum, içime sıkıntılar basıyor. Seda Sayan'ın da Erol Köse için dediği gibi: ”Kendi işine baksa belki yol alacak!


Son olarak, Yöreoğulları'dan yine antin kuntin bazı laflar dikkati çekmekteydi:
   
     'HARS' DİYE: Hızlıca, gürültülü bir şekilde.
     Örnek: ”Erkek gücü işte, hars diye indirdi görüyor musun?” 
                ”Hars diye kapıyı çarptı gitti.”

Sevgili Yöreoğlu Kardeşler, bizim bildiğimiz ona ”çat diye”, ”küt diye”, haydi bilemedin ”çötönk diye” filan derler, HARS ne ayol?
”Ne dedin sen-ne dedin sen- HAAARSS!!!”

Seviyom sizi be kızlar. Dizilerinizden fenalık geldi ama olsun, değerimizsiniz bizim.
Haydi herkes kendine iyi davransın, bye.

9 yorum :

Başak dedi ki...

Ali'ye laf söyleme len.

kin dedi ki...

herseye katildim da sinanerlerin eglenceli olduguna katilamadim.bence onlar cok 'sahte zengin'

deniz dedi ki...

ALİİ AAPTAL, AAALİİİ AAPPTAL

deniz dedi ki...

yok ayol, sinaner'ler çok sıktı bence de, ama onlar olmasa güney'in hayatı kupkuru kalır, onu söylemek istedim.

elvan dedi ki...

güney'den pek hoşlanmamama rağmen güney-kuzey tartışmasında güney'e hak vermedim değil. "sen kaçmak için, kendin için girdin hapse" kimsenin tam kötü-tam iyi olmadığı dizileri seviyorum, yöreoğlu stili :S not: simay tam bir "bana her şey yakışır" prototipi!!

deniz dedi ki...

ay çok ama çok haklısın kardeş. Simay, bizimle değilssSIN!

Adsız dedi ki...

hani "ali aslında beşir. ta kendisi." demişsin ya, benim de iki diziyi de çok takip etmediğimden emin olamadığım bir teorim var; senin gibi yöreoğlu kızkardeşler konusunda ihtisas yapmış bir büyük akla danışmak isterim DG...
zeyenp de aslında nihal. evet ta kendisi. aynı saf ve masum ayağına yatan erkek delisi, narin görünümlü hırs küpü, aynı ikiyüzlülük, aynı sinsilik, aynı kolaycılık ve sahtelik.yılların aşkına göz diken emek hırsızı. kolay yoldan büyük aşk devşirme uyanıklığı.ucuzluk ve sıkıcılık.
uzun zaman çalışılıp aşık edilmiş, ve böylelikle az ya da çok adama benzetilmiş erkekleri kapatma merakı.emeğe saygısızlık ve bi de üste çıkmalar.sıkışınca ayılıp bayılıp ilgi odağı olmalar, sahte gözyaşları...
evet evet yöreoğulları aynı karakterleri evirip çevirip temcit pilavı gibi önümüze sürüyor olabilir.tehlikenin farkında mısınız?
haksız mıyım, ne dersin tv benim canım?
-seni hep seven Joo.-

deniz dedi ki...

ah, jooo, nasılsın hemşiğra???
ya bunu hiç düşünmemiştim ama yerden göğe kadar haklısın, zeynep de nihal'ın aynısı! y

YALÇINKAYA HOLDİNG dedi ki...

Ya peki o Zeynep'in anasına ne demeli? Sen o kadar modernsin, İtalya'da yaşıyosun, havalısın, öyle havalısın ki o güreşçi bacaklı kızına filinta gibi Kuzey'i layık görmüyosun. Ha sen nası evlendin zamanında o zaman Hüssük'le? Ben bunu anlamıyorum arkadaş. O Zeynep de kırmızı rujunu silip edebiyle otursun. O kızın kılık kıyafeti konusunda ben de senin kadar dertliyim.