3 Mayıs 2015

KIZIM GİTTİ: Güle güle Kalinda


Kardeşlerim,
Kalinda'cığım sonunda Good Wife'ı terk etti. Altı yılın ardından uçtu gitti kızım. Üzülmüyorum, The Fall'da kızları öpüyormuş diyorlar. Ama bir miktar isyanım var müsaadenizle.

Kalinda'nın bu sezon gideceği, sahte bir delil yaptıktan sonra kullanmaya gözü yemediği hâlde bu delilin -yanlışlıkla- hakimin ellerine ulaşmasından, nasıl derler, zaten bi belliydi. Hatta son süreçte artık kendisinin uyuşturucu baronu Lemond Bishop'un deri ceketli ve kadın beyanlı bir Süleyman Efendi'si olmasına ramak kalışından da çok belliydi.

Ama kardeşlerim, kızımın ipinin çekilmesinin Cary oğlanın elinden olması bana gerçekten çok koydu. Bu ikisinin arasındaki yılık gönül münasebeti zaten hiçbir zaman ilgimi çekmemiştir. (Bu da belgesi) Vicdanı olan herkesin kabul edeceği gibi, Kalinda kadınlarla her zaman daha ilgi çekici olmuştur. Üstelik Cary Agos da bir Türk dizisinde olsa havai oğlan uğruna en başta harcanacak tipin bayrak sallayanı, tam bir düzadam. Orta boylarda, sevecen, vefakar, sarışın, sürekli mor kıravatlar takıyor. Bu yılın başında izlemeyi denediğim, fakat bir öpüşme bile gerçekleşmeden yayından kaldırılan Bana Artık Hicran De'deki sarışın efendi oğlana benziyor biraz. (Hatta o dizideki esmer oğlan da Kalinda'nın kendisi oluyor olabilir. Bunu düşünücem.) İmdi BU profildeki bir insanın, Kalinda'nın karmaşık planlarına aklının ermesi mümkün olabilir mi??? 

Kalinda'm, giderayak her şeyi ne kadar güzel ayarlamıştı. Zaten Kalinda'nın olayı biraz buydu: Her şeyi çok güzel ayarlamak. Lemond Bishop'un uyuşturucu işleriyle ilgili bütün bilgileri savcıya verecek, böylece hakime verilen sahte delil yüzünden açılan belalardan şirketi kurtaracak, bu arada Bishop'u ispitleyen de sanki onun elemanlarından biriymiş gibi gösterecekti. (The Wire'dan Brody'ciğim. O dizinin de yarısı burada ha.) Ne oldu peki ha, NOOLDU? 


Kalinda'nın ipleri eline aldığını fark eden Cary Agos, ortalıkta fıldır fıldır dönüp dolaşarak bu güzelim planı bozdu. Çünkü beyni basit ve romantik bir şekilde çalıştığı için, Kalinda herkesi kurtarmak için kendisini feda edicek zannetti. Hepimiz de biraz öyle zannettik, ama yine bir şekilde kendisini sağlama alır diye düşünüyorduk, gönlümüz ferahtı. Rabbilalemin, düşündükçe içime sinir basıyor: Ya böyle bir yılışıklık olabilir mi arkadaşlar? "Hayır Kalinda, kendini feda etmeyeceksin çünkü BEN edeceğim. SEVİYORUM SENİ KIZIM."

Lan bi çekil! Bu kadın altı sezondur ne işlerin altından sensiz kalktı, kimlerin kimlerin ipini çekip kimseye muhtaç olmadan kendini kurtardı da, sen gelip o burnunu bi soktun, kızın bütün işleri bozuldu. Cary Agos'un beş dakikacık ölçüp biçmeden, savcısından mafyasına kadar önüne çıkan herkese "Kalinda'yı bırakın beni alın" demesi yüzünden, Kalinda'mın kendisinin yerine okkanın altına göndereceği adam da "Ne için salıyoruz abi Kalinda'yı tam olarak?" diye sordu hâliyle. Böylece gül gibi kusursuz bir plan gerçekleşemeden afişe oldu ve artık ölümlülerin bozduklarını toplayacak başka bir çözüm bulamayan Kalinda turuncu defterlerini de toplayıp kaçtı gitti. Ben onu bu diziden başı dimdik göndermek isterdim, böyle gerizekâlılıktan kaynaklanan bir yanlış yüzünden, kapı eşiğinde gözleri dolu dolu el sallayarak değil. Cary'nin dudağına kondurduğu son öpücük de, Alicia'ya bıraktığı mektup da, hepsine lanet girsin. Çekemediler kızımın zekasını, kimseye eyvallahının olmamasını.

Onun dışında, ben düşündüm taşındım, Diane'in cumhuriyetçi kocasına bozulması ve tüfekle hayvan avlamaktan heyecan duymasıyla yaratılan uyduruk ikilemler gibi (hiç anlatma Diane iğrençti) bazı liberal numaralarından fazla hoşlanmamakla birlikte, Good Wife'ın kimi anlarda gerçekten iyi bir dizi olduğuna karar verdim. Böyle adalettir, siyasettir, bunlara güya inancı kalmamış bireyler olarak bizleri yargı sisteminin gerçekten rezalet bir durumda olmasıyla eğlendirirken, an geliyor dostlarım, aslında içten içe inanmayı da bayağı istediğimizi yüzümüze vuruyor. Bakınız ki Alicia'nın savcı olmak için verdiği mücadeleye. Haa, herkes puşt, herkes pezevenk, ama Alicia seçilse hakkaniyetin kraliçesi olacaktçı. Sonra tam kalpler güzelce ısınmışken bir fiskeyle bütün hayaller yıkıldı. Demokrat Parti, daha büyük isimlerin yolsuzluğunu saklamak için, seçimi kazandığı hâlde Alicia'ya yol verdi. Yallah dedi. Hoşşşt, hırlama köpek dedi al bu da senin kemiğin. Al dedi çocuklarını al dedi git dedi. Velhasıl her ne kadar büyük pezevenklik idiyse de aynı zamanda insanın kendiyle yüzleştiği özel anlardan biriydi. Her zaman olmaz bilirsiniz.

Sonuç niyetine bir itiraf: D.G. olarak ben sanırım yabancı diziden başka bir şey izlemeyen godoşlara döndüm. Bu durumdan zevk aldığım lütfen sanılmasın. Kendi savunmam adına şu kadarını söyleyeyim, son dört-beş yıldır canımdan çok sevdiğim yerli diziler giderek adinin de bayağısı seviyesine erdiğinden ötürü, hemen anlayacağınızı bildiğim için adını bile vermeye gerek duymadığım o diziyi (ipucu: ünlü bir türk romanına dayanıyor, yasak bir aşk var ve sonunda kocagötlü kız deliriyor) görmüş bu gözler kıymetli vaktini bu süprüntülerle harcarsa yazıklar olsun bana.

Saygılarımla efendim,

D.G.

Hiç yorum yok :