30 Ekim 2010

Jenny Sensiz Buralar Çöle Döndü Gitme!

Şimdi lütfen birisi çıkıp bana Jenny Humphrey'yi gördüğüne sevinmediğini, bir bölümcük gelmesinin hiç de iyi falan olmadığını söylesin. Söyleyin ya evet, söyleyin de dişimi kırayım.


Jenny'ciğim, senin hayatında olabilecek en iyi şey o sıkıcı ağabeyinle ondan bin kat beter babanın D.N.A.'sının bir kılını bile paylaşmamak olurdu, bana güven. Kız Queen B.'ye yapılabilecek en büyük şeyi yaptı, seveni sevmeyeni herkeste bir heyecan, odundan yontma Dan Humphrey hâlâ Emrah modunda, "Onlar gibi olacaksan hiç geri gelme" diyor. Çıkar o topuklu ayakkabıları Gülcan, onlar kötü kadınlara yakışır! Bir kere de şu kıza destek olun ya, "Yürü be Little J." deyin, "That's my girl!" deyin. Amaan Taylor, rockstar olucan da ne olucak ben onu anlamıyorum ki bebişim. Gossip Girl bırakılır mı ya kızım sende hiç kafa yoğumu be?

Blair'i 4. sezon itibariyle çok güçsüz buluyorum. Hafızam beni yanıltmıyorsa, ne Jenny'yi New York'tan gönderen kendisiydi, ne de kız burada kalmaya karar verse yapabilecek bir şeyi vardı. Düşünüyorum, Blair Waldorf bana İstanbul'dan İzmir'e tek yön Busines Class uçak bileti uzatıyor olsun. Biz-Klass nasılmış diye görmek için teşekkür ederek alır, üç gün sonra Katil Koç'la geri dönerim. Ne yapacak ki Blair? Chuck'ın ateşkes istemesiyse bayağı iyi oldu çünkü açıkçası bu savaşta Blair'i mahvedeceğinden bayağı endişeleniyordum. Bakmayın, ben yine en çok B.'yi severim.

Bu arada ben Isaac Mizrahi'yi Amerikalı bir fizikçi zannederdim. Yine tüm Upper East Side'ın toplandığı o moda şeysinde gördüm adam modacıymış. Ve Lily ona "Ayzek, haay!" dedi. Kıskanıyorum. Bu hafta Lily'nin içine sanırsam Birol Güven kaçmıştı. Gaz vermek suretiyle babaya kendi istediğini yaptıran Ayşegül Atik gibi, Lily de Serena'ya "N'apıcan gızım o zor dersle mi uğraşıcan çık hocayla gitsin" dedi. Tabii, Serena'nın erkek deliliğinden artık o bile illallah dedi. Ki kendisi üç koca eskitmiş, devlet gibi kadın. Serena da zati safoşun teki, hemen bir kabardı, koşa koşa adama "Sen geleceğimden önemli değilsin tamam maa!" demeye gitti. Bu Columbia denen okul çok zengin anladık da, tek bir ders vermeye gelen öğretim görevlisine de hemen eşşek kadar ofis tahsis ediliyor mu gerçekten? Soru işaretlerim var!

Bay dı veey, Juliet, Mad Men'in tecavüzcü kocası/Serena'nın yeni takıntısı, hapishane, çok karmaşık şeyler olmaya başladı ha. Ne zaman bizimkilerden uzaklaşsak sıkıcı şeyler olacağına dair bir teorim varsa da, hadi neymiş gösterin bakalım. Bekliyorum, baays.

Hiç yorum yok :