11 Ekim 2010

GOSSIP GIRL 4. Sezon: Bekliyoruum, Bekliyoruuuum...

... Hadii geliin üstüme, koork-muyoruuuum!
Sezen Aksu'dan alıntı da mı yapacaktım be, yazıklar olsun sana Gossip Girl.

Arkadaşlar, Gossip Girl neden bu kadar tırt? Dan'in bebeğini ben ne yapayım çohafedersiniz? Ya da Serena'nın Dan ve Nate arasında ne seçim yapacağının herhangi bir önemi var mıydı? O ne olacak ki, yani şimdi olmaz başka zaman olur, yeri gelir aynı anda olur, Serena bu. Chuck desen, Fransız Kezban Eva'yla en iyi niyetle saçma diyebileceğim girişimleri oldu, bunlar hep tırtlık. Peki 4. sezona damgasını vuranlar neler?


#1 JULIET'İN GIDISI
Tip desen tip değiiil, kafa desen kafa değil. Juliet'in iyi düşünülmemiş, dandirik entrikalarıyla mı heyecanlanmamız gerekiyordu? Bir kere onun Gossip Girl olabileceğini bir an için aklımdan geçirmiş olsam o an kapatır bir daha da izlemezdim. Tipsiz. 3 bölüm boyunca kızın suratına deliler gibi bakıp, balık gözleri dışında, beni esas rahatsız eden şeyin ne olduğunu aradım, taradım, ve sonunda buldum: Kısa gıdı! Eşittir ablak surat, yazık. Ayrıca Lost'un al yanaklarından sağlık fışkıran köylüsü Kate'e çok benziyor olması derinden sinirimi bozan bir başka nokta. 

#2 MAVİ JEANS'İN YENİ YÜZÜ NATE ARCHIBALD
Sevgili Nathaniel, "O kadar param var ki ne giydiğimi hiç umursamıyorum" demek, sürekli kareli gömlekle dolaşmak demek değildir. Sana baktıkça sıkıntıdan öleceğimi sanıyorum. Çizgili tişörtler giyip kendinden yaşça büyük kadınlarla seviştiğin o yazı hatırla, yoksa gidişin gidiş değil. 


#3 CHUCK, KENDİNE GEL
Charles'ın "değiştiği" bir dünya ne tatsız bir dünyaymış ya rabbi. Düşüncesi bile titrememe sebep oldu, Kibritçi Kız gibi, bu soğuk dünyada yapayalnız kaldığımı zannettim. Sakın bir daha iyi insan olmaya çalışma çocuk. Chuck Blair'e savaş ilan ettiğinde kendimi çok kötü kandırılmış hissettim. Yani dört bölümdür içime fenalıklar getiren bu iyilik lafı sırf güllerin savaşına ortam hazırlamak içindi, öyle mi? Gossip'çiler, lütfen kolaycılığa kaçılmasın, yoksa Küçük Sırlar var, açar onu izlerim, ne?
#5 S. İLE B.'YE NE OLDU?
Sahi ne olmuş bizim kızlara böyle? Kıyafetlerin standardı bayağı düşmüş. Serena'nın göbek kısmı pencereli o iğrenç kırmızı elbisesini hiç görmeyeydim keşke. Ebisede pencere açmaktan daha ucuz bir şey ben bilmiyorum. Blair desen, prenses tarzını haminnem zevkiyle harmanlamaya yemin etti bu yıl zaar. Çok rica ediyorum, sadece ekşında değil stylingde de bir atılım bekliyorum. Hadi gızlar, çok oyalandınız, lütfen.


4 yorum :

Başak dedi ki...

mide açmak mo-da.

deniz dedi ki...

bu da 90'lar dalgasının bir etkisi di mi, allahım öleyim daha iyi.

Travis dedi ki...

bi dalga da ben salıcam orataya.

Adsız dedi ki...

evet elbise gerçekten feci ama serena genede çok güzel elbiseye ragmen....